Suriye Savaşı’yla, Suriyeli Kürtler kazandıkları mevziler ve buradaki halklar için önerdikleri ‘yönetim modeliyle’ yeniden ve güçlü bir şekilde dünyanın görüş alanına girdiler. Kürtlerin önerdikleri ve Rojava’da uygulamaya geçirdikleri ‘radikal demokrasi’ modeliyle başlayan görünürlükleri, sahada IŞİD’e karşı savaşan en etkili güç olmalarıyla arttı. Benzer bir durum, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde, beklenenin ötesinde bir oy oranıyla Meclis’e giren HDP’nin (Halkların Demokratik Partisi) aldığı destekle, Türkiye’de de ortaya çıktı. HDP’nin umulmadık başarısı Türkiye halkları, solu ve demokrasisi için önemli bir sürecin başlangıcı olacaktı. Ancak bu başlangıç, Türkiye’nin Kürtlerle yürüttüğü müzakere sürecinin ve çatışmasızlığın sonlandırılması ile milliyetçi reflekslere geri dönülmesiyle boğuldu.
Bugün gelinen noktada Suriye ve Türkiye’de Kürtlerin pozisyonları, hem Türkiye’nin hem de ABD ve AB’nin alacakları tutumlar nezdinde bilinmezliklerle dolu. İşte bu bilinmezlikleri, Türkiye ve Suriye’de yaşanan son gelişmeler çerçevesinde değerlendirmek için Ortadoğu uzmanı, gazeteci Fehim Taştekin’i ağırlıyoruz.
Fehim Taştekin, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi, Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Enstitüsü’nde master programına katıldı, bitiremedi. Gazeteciliğe 1994’te başladı; muhabirlik, editörlük, yöneticilik ve köşe yazarlığı yaptı. Gazetecilik serüveni Yeni Şafak, Tercüman, Radikal ve Hürriyet gazeteleriyle 2016’ya kadar devam etti. İMC TV’de dış politika programları yaptı. “Suriye: Yıkıl Git, Diren Kal”, “Rojava: Kürtlerin Zamanı” ve “Karanlık Çöktüğünde” isimli kitaplara imza attı. Uluslararası analiz sitesi Al Monitor ve Gazete Duvar’da yazmaya devam ediyor.
Tarih: 17 Mart 2017, 19:00
Yer: Viyana Türkiyeli Öğrenci Gençlik Derneği WUK, Währinger Straße 59/5/1, 1090 Wien